Pazar, Aralık 7, 2025

Genel Başkan 91. Sayı Köşe Yazısı

genel-Başkan_Uslu

BEM-BİR-SEN
Kazandıran Sendika

Kıymetli Dava ve Yol Arkadaşlarım 

Genel Yetki’de 19. Yılımız Hayırlı Olsun 

Kıymetli Arkadaşlar

Resmi Gazetenin 5 Temmuz 2024 tarihinde yayımlanan tebliğinde yetki tespit sürecini, 61.253 üyemizle birlikte Yerel Yönetim Hizmet Kolunda Bem-Bir-Sen teşkilatlarımızın güçlü örgütlülüğünün neticesiyle bütün engellemelere rağmen açık ara birinci olarak tamamladık.

Yerel Yönetim Hizmet Kolumuzda 2006 yılından bu yana Genel Yetki’nin değişmeyen adresi Bem-Bir-Sen’imiz 2024 yılında da zirvededir.

Bem-Bir-Sen’imiz 61.253 üyesi ile ikinci sıradaki sendikanın iki katı, üçüncü ve dördüncü sendikalarla da üç katı aşan farklarla yetkiyi almıştır. Bu başarı şüphesiz yılmayan ve yıkılmayan bir iradenin ve azmin neticesidir. Zulümle abad olmak isteyenlere verilmiş en güzel cevaptır… 

Genel Yetkide 19. yılımızı göğüslemenin haklı gururunu yaşamamızın yanında dikkatlerinizi bir hususa daha dikkat çekmek istiyorum. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında yaşanan haksız ve hukuksuz zulümlere rağmen Bem-Bir-Sen 19. defa hizmet kolumuzda genel yetkili sendika olmuştur. 

Memur-Sen Konfederasyonu olarak da 1.078.802 Üyemizle en yakın konfederasyonun iki katına yakın farkla ve bütün hizmet (11 hizmet kolu) kollarında Genel Yetkili olarak tamamladık.

Memur-Sen Konfederasyonumuzu ve kardeş Sendikalarımızı da tebrik ediyorum.

Şahsım adına bu başarıda emeği geçen kıymetli Üyelerimize, İşyeri Temsilcilerimize, Engelli Komisyonumuza, Kadın Komisyonumuza, Disiplin ve Denetleme Kurullarımıza, İl/Şube Başkanlarımız ve Yönetim Kurullarımıza, Genel Merkez Yönetim Kurulumuza ilk günden bugüne kadar emek, gönül ve ömür vermiş bütün teşkilatlarımıza hassaten teşekkür ederim, bu büyük başarı hepimizin eseridir.

Genel Yetkide 19. yılımız hayırlı olsun.

31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri Hayırlı Olsun

Bildiğiniz üzere 31 Mart tarihinde ülke olarak Mahalli İdareler Seçimlerini yaşadık, öncelikle Mahalli İdareler Seçimlerinin Türkiye’mize ve aziz Milletimize hayır vesilesi olmasını niyaz ediyorum. 

Milletimizin teveccühü ile işbaşına gelmiş olan Belediye Başkanlarının görev yaptıkları şehirleri gelecek nesillere en güzel ve yaşanabilir şekilde emanet edebilecekleri hizmetlere imza atmalarını diliyorum. 

Bizler her bir belediye başkanı seçildiği bölgede işini en güzel şekilde yapıp, çalışanla; emekçi ile uğraşmamasını sendikal meselelere müdahil olmamasını seçim gününden bu vakte kadar temenni ettik. Fakat görünen o ki bazı başkanlar işi gücü, hizmeti, vatandaşın sorunlarını bir kenara bırakıp emekçiye nasıl zulüm ederimin icatlarını çıkarıyor! Bu dergide ve yazımda da belirttiğim üzere başkanlık makamını ve gücünü baskı aracına dönüştürmüşlerdir. Biz, bu hukuksuzluğa tevessül eden başkanların bir an önce bu tavırlarını bir kenara bırakmalarını ve kendi asli vazifelerine odaklanmalarını tavsiye ediyorum…

 Baskı ve Zulümler Bizleri Yıldıramaz!

Kıymetli dava arkadaşlarım;

“Bizim yolumuz dikenlidir, ayağını seven gelmesin.” 

Bem-Bir-Sen, 28 Şubat’ı, 15 Temmuz’u,  vesayeti, anti demokratik uygulamaları görmüş nice badireleri atlatarak bugünlere gelmiş iradesi kavi, birliği daim, kadim bir geleneğin tezahürü güçlü bir teşkilattır.   

Bildiğiniz üzere bunun en bariz örneğini 2019 Mahalli İdareler Seçimlerinde birlikte yaşamıştık. O dönem yaşanan gayr-i hukuki sürecin daha da şiddetlisini 31 Mart 2024 Mahalli İdareler Seçimleri sonrasında yaşamaktayız. El değiştiren belediyelerde Üyelerimize yönelik baskı, mobbing, sürgün, tenzil-i rütbe gibi hukuku çiğneyen, Anayasayı ayaklar altına alan bir süreçle karşı karşıyayız!

2023 yılı yetki tespit sürecinde 70.038 üyemiz varken 15 Mayıs 2024 itibariyle 61.253 üyemiz vardır… Bu zorunlu istifalar vicdan sahibi herkes tarafından anlaşılacağı üzere sürgün, baskı, mobbing, ekmekle tehdidin sonucu olarak ortaya çıkmış doğal olmayan bir sürecin neticesidir!?

Bu hukuksuzlukların tam manasıyla anlaşılabilmesi için sadece birkaç tanesini burada zikretmek istiyorum;

 Antalya Büyükşehir Belediyesinde çalışan bir üyemiz şehir içi görevlendirme adı altında 220 km uzakta bir yere sürgün edilmiştir. Bir insana 220 km ötedeki bir noktaya evinden işine her gün git gel ne demek? Bu sorunun cevabını kamuoyuna bırakıyoruz.

 Yine Antalya Büyükşehir Belediyesi kanunen yasak olmasına rağmen kendi belediyesinde çalışan bir üyemizi 1324 Kilometre uzaklıktaki Rize’ye geçici görevlendirme kılıfı altında sürgüne göndermiştir!

 Afyonkarahisar’da el değiştiren belediyede belediye başkanı, Sendikamızın İl Başkanı görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavında derece yaparak liyakati ve bilgisi ile aldığı müdürlük kadrosundan alındı ve zabıta amirliğinin kapısında görevlendirildi!

– 35 yıllık kamu çalışanı kadrolu nikâh memuru bir üyemiz görevinden alındı ve mezarlıklardan sorumlu memur olarak görevlendirildi!

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, Kahramanmaraş depremlerinde yaptığı çalışmalardan dolayı bizzat Sayın Cumhurbaşkanı tarafından “Devlet Üstün Fedakarlık Madalyası” alan İtfaiye Arama ve Kurtarma Şube Müdürümüz, 12 günde 3 farklı yere sürgün edildi.

Ne yazık ki bu tür üzücü örneklerden çokça zikretmemiz mümkün ama durumun vahametini anlama açısından bunları zikretmeyi yeterli görüyorum. Bu haksız hukuksuz yıldırma politikaları kamuoyunun vicdanını yaralıyor.

Ayrıca bu sendikamsı yapılara sormak istiyorum; emek ve hak mücadelesi böyle mi yapılır? Milletin emanet ettiği irade baskı aracına dönüştürülmüştür. Belediyelerde iş başına gelen siyasi partilere yandaşlık eden bazı sözde sendikaların geçmişte olduğu gibi bugün de ellerindeki güç ile emekçiye karşı vesayet kurmaya çalışıyorlar. Üyelerimize ekmekleri üzerinden şantaj yapılıyor. Açık ve net bir şekilde görüldü ki kendilerine emek örgütü diyenlerin ne emeğe ne de ekmeğe saygıları vardır!

Bu yaşananlar emek ve emekçiler adına çok dramatik ve üzücü bir durumdur, tarihe kara bir leke olarak da geçmiştir. Buna tevessül eden sendikamsı yapılar, emekçiyi koruması kollaması gerekirken, baskı ve zulmün müsebbibi olduğu gibi bunun yolunu ve usulünü de öğreten bir pozisyondadır. Yerel yönetim Memurları için çalışan değil, gayret eden değil, emek veren değil, kazandıran değil ama partizanlık yapan çapsız yapılardır!

Eski Türkiye’yi hortlatma meraklısı bu zihniyetin ortaya koyduğu tehdit ve baskıların sadece emek hareketlerine değil ülke huzur ve barışına da yönelmiş bir tehdittir. Üyelerimizin istifaya zorlanmaları hem uluslararası sözleşmelere aykırılık, hem de Türk Ceza Kanunu’nun 118/1 maddesi kapsamında suç teşkil etmektedir. Yine Anayasa’nın 51. Maddesinde geçen şu ifade çok açıktır; “Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.” Haliyle üyelerimizin zorla istifa ettirilmesi çalışmalarının tamamı Anayasa’yı ve kanunları çiğnemek manasına gelmektedir.

Bem-Bir-Sen teşkilatları olarak bu hukuksuz süreç karşısında sonuna kadar duracağımızın bilinmesini isterim. Hukuki olarak her türlü hakkımızı müdafaa edeceğiz, gerektiği noktada bu zulümlere karşı tıpkı Diyarbakır, Trabzon, Şırnak, Batman ve Iğdır’da ki eylem ve basın açıklamalarında olduğu gibi meydanlarda sözümüzü yükseltmeye devam edeceğiz, kimsenin bundan şüphesi olmasın. Nitekim görev yerinden 180 km uzakta olan Gazipaşa ilçesine sürülen ve aynı zamanda komiserliği iptal olan ilçe temsilcimizin açtığı dava neticesinde mahkeme, yürütmeyi durdurma kararı almıştır. 

Herkes bilmeli ki; bizi bu basit ayak oyunları ile yıldırmaya çalışanlar günün sonunda kendileri hüsrana uğramış olacaklar.

#KazandıranSendika: Bem-Bir-Sen

Bem-Bir-Sen otuz yıldır mücadelesinin temelinde, tüyü bitmemiş yetimin hakkını gözetmeyi kendisine en büyük vazifelerden birisi olarak belirlemiştir. Devletin mumu ile kendi şahsi işini yapmayan Hz. Ömer’in (r.a) yolunu kendisine yol edinmiştir. Bu anlayışla da otuz yıldır kamu hakkını gözettiği gibi kamu çalışanlarının da hakkını en güzel şekilde müdafaa etmiştir. 

7. Dönem Toplu Sözleşmede; Sosyal Denge Sözleşmesinden Yemek Yardımına, Sözleşmeli Memura Kadrodan Zabıta ve İtfaiye Memurlarının, Evlendirme Memurlarının, İcra Memurlarının, Ölçü Ayar Memurlarının, Müdür, Şef, Mühendis, Kimyager ve Teknikerlerin Tazminat alması. Defin hizmetleri çalışanlarının ücretlerini arttırmak, veteriner hekimlere, peyzaj mimarı, iç mimar, sanat tarihçisi ve avukatlara ek ödeme gibi hizmet kolumuzda 21 genelde ise 48 olmak üzere toplam 69 kazanıma imza attık. Bizler yukarıda bahsettiğimiz zorlu süreçlerin üstesinden gelerek kamu sendikacılığı tarihine geçen bu kazanımları; azimle, gayretle, aşkla ve inançla başardık. 

Bem-Bir-Sen’in alametifarikası olan “Kazandıran Sendika” markası, bu tarihi kazanımlar neticesine Memurumuzun teveccühü ile elde edilmiştir. Bu, afaki söylenmiş bir slogan değildir, yerel yönetim çalışanlarının elde ettiği bütün kazanımların altında Bem-Bir-Sen imzası vardır, bu açık ve değişmez bir gerçektir. 

Önümüzdeki süreçte de Kazandıran Sendika markasının hakkını vermeye devam edecek, kamu sendikacılığı adına elde edilmesi gereken bütün kazanımlar hususunda takatimizin sonuna kadar mücadele edeceğiz. Sahada, masada, alanlarda fırsat bulduğumuz her ortamda hakkı müdafaa edecek ve sesimizi yükselteceğiz.

“Toplu Sözleşme İkramiyesi” 

Yeniden Hayırlı Olsun

Bildiğiniz üzere, CHP’nin eli ve Anayasa Mahkemesi’nin kararıyla sendika üyesi Memurlara ödenen “toplu sözleşme ikramiyesi” iptal etmesi sonrasında teşkilatlarımız ile sahada ve masada sesimizi en gür şekilde çıkararak, haklı davamızın takipçisi olduk.

Bu garabetin ortadan kaldırılması için haksızlığın müsebbibi olan CHP Genel Merkezi önünde basın açıklaması gerçekleştirdik, söz hakkı bulduğumuz her platformda meseleyi dillendirerek yetkili mercilerin gündemine taşıdık.

Verdiğimiz bu haklı mücadele karşılık buldu ve CHP’nin Anayasa Mahkemesi’ne taşıyarak iptal edilen Toplu Sözleşme İkramiyesinin yeniden uygulamaya geçirilmesini de içeren kanun Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

15 Ağustos’tan itibaren sendikalı tüm kamu görevlileri aylık 642 ₺ Toplu Sözleşme İkramiyesini almaya başladı. 

Bu mücadelede büyük gayretleri olan Memur-Sen Genel Başkanımız Ali Yalçın’a, konuyu yakinen takip eden Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’a ve emeği geçenlere hassaten teşekkür ediyorum. 

Hayırlı bereketli olsun.

İnsanlık İçin Kıyama Kalktık

Kıymetli dava arkadaşlarım…

7 Ekim tarihinde terörist israil’in Gazze’de başlattığı geniş çaplı soykırım, sürgün ve talan insanlık tarihinin gördüğü en büyük vahşetlerden birisi olarak kayda geçti.

Ne yazık ki; Doğu Türkistan’dan Arakan’a yeryüzünde birçok İslam diyarı feryat etmekte ve kurtarılacağı günü beklemektedir. 

Terörist israil’in azgınlığı süreç içerisinde öylesine pervasızlaştı ki Filistin halkının mücahid bir lideri olan İsmail Haniyye’yi insanlığın gözleri önünde Şehid etti. İsmail Haniyye ile bir araya geldiğimizde gözlerinde gördüğüm kararlılık, Şehadete adanmış bir ömrün yansımasıydı. O canını, ailesini, malını ve sevdiği her şeyi Mescid-i Aksa ve Kudüs’ümüz için feda etmeye hazırdı. Nitekim evlatlarını ve torunlarını Ramazan bayramında Şehid verdi, kendisi de arkalarından giderek Şehidler kervanına katıldı. Rabbim bütün Şehidlerimize rahmet eylesin. 

Alem-i İslam böyle zor günlerden geçerken Bem-Bir-Sen teşkilatları olarak mazlum coğrafyalara bigane kaldığımız tek bir gün olmadı. Bu bilinçle de İstanbul’dan Ankara’ya, Adana’dan Sakarya’ya Diyarbakır’a Gazze ve insanlık için birçok meydanda kıyama kalktık, birçok protesto ve eylem gerçekleştirdik. 3 Ağustos’ta Şehid İsmail Haniyye’nin vasiyeti gereği 81 ilimizde meydanları doldurduk.

Yaşanan insanlık dramının son bulması, Kudüs’ün, Urumçi’nin ve nice mazlum beldenin bir an önce özgürlüğüne kavuşması için sesimizi yükselttik. Bizler bu konuda bundan önce olduğu gibi bundan sonra da nerede bir mazlum varsa elimizi uzatmaya, sözümüzü söylemeye devam edeceğiz. 

ALLAH’tan c.c niyazım Gazze’deki, Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin yaşadığı acının bir an önce bitmesi, huzur ve barışın sağlanması, zalimlerin de kahr-u perişan olmalarıdır.

“Kutlu Dava Sağlam İrade”

Genel Yetkiden Kazanımlarımıza Bem-Bir-Sen’in mücadelesinin destanında başarısının sırrında yatan anlayış kutlu bir dava ile sağlam iradeye sahip olmasıdır. Bu irade ile otuz yıldır el ele, birlikte ve beraberlik içerisinde, alnımızın akı ile mücadelemizi sürdürüyoruz. 

Türkiye’mize ve Milletimize sevdalı kadrolarımızla yerel yönetim çalışanlarının yaşadığı maddi ve manevi sorunların takipçisi olarak, çözümün adresi olmaya devam edeceğiz.

Bu süreçte çok yoğun bir tempoda çalıştık, çalışıyoruz…

  • 1 Ocak-31 Mart 2024 Sosyal Denge Sözleşmeleri
  • 2024 Mahalli İdare Seçimleri
  • Seçimler sonrası yaşanan travmalar, baskılara karşı mücadeleler
  • 15 Mayıs Üye Tespitleri
  • 1 Nisan 2024-31 Aralık 2025 Sosyal Denge Sözleşmeleri

Bu zorlu süreçte başlıca mücadele alanlarımız oldu.

Önümüzde yine zorlu süreçler var daha da artacak…

Ancak bizler yılmayacak, yıkılmayacak daha da güçlenecek ve safları sıklaştıracağız…

Eksiklerimizi tamamlayıp sahada daha çok çalışacağız, ayrılanları dışlayıcı değil kucaklayıcı ve davet edici olacağız.

Güçlü olduğumuz kurumlarda eksiksiz üye yapmak hedefimiz olacak…

Teşkilatlarımız olarak bu süreçte daha çok çalışacak, daha çok ter dökeceğiz. Kurumları, Memurları, üyeleri daha çok ziyaret edecek davamızı anlatacağız. Her zamankinden daha fazla sahada ve alanda olacağız. Aramızdan ayrılmış bile olsalar eski üyelerimiz ile irtibatımızı kesmeyecek ve müstakbel üyemiz olarak göreceğiz.

2019’da yaşadığımız benzer süreçler sonucunda Bem-Bir-Sen ailemiz 58 bin kişi civarına gelmiş, ortaya koyduğumuz gayretle bu rakam 70 binleri aşmıştır. Bugün de yapacağımız çalışmalar ile tarih tekerrür edecek üye sayımızı arttıracak, akademik, fikri çalışmalar, vicdani hareketler, hak ve emek mücadelesinde akla ve yüreğe yönelik yaptığımız ve yapacağımız çalışmalar ile yerel yönetim çalışanlarının en güçlü sendikası olmaya devam edeceğiz.

Ve inanıyorum ki yarınlar elbet bizimdir ve bizim olacak. 

ALLAH (c.c) hepimizin yar ve yardımcısı olsun. 

En kalbi duygularımla baki selam ve hürmetle…